Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Maide Süresinin 87. Ayetinde şöyle buyruluyor: "Ey İman Edenler! Allah 'ın size helal kıldığı iyi ve temiz nimetleri (kendinize) haram etmeyin ve (Allah'ın koyduğu) sınırları aşmayın. Çünkü Allah, haddi aşanları sevmez"
Bu mübarek ayet şöyle bir olay üzerine inmiştir: Peygamberimiz (sav) bir gün sahabelerine kıyametten bahsetmişti. - Allah onlardan razı olsun - sahabe efendilerimiz çok duygulanmış ve ağlamışlardı. Sonra aralarından on kişi Osman İbn-i Maz'un (ra)'ın evinde toplandılar. Onların içinde Ebu Bekr ve Ali efendilerimiz de vardı. Yaptıkları istişare neticesinde bundan böyle dünyadan el etek çekmeye, kendilerini hadım ettirmek suretiyle erkeklik duygularından kesilmeye, gündüzleri oruçlu, geceleri de yatakta yatmaksızın uyanık ve ibadetle geçirmeye, et ve et ürünleri yememeye, kadınlara yakın olmamaya, güzel koku sürmemeye, yeryüzünde gezip dolaşmamaya karar verdiler.
Bu haber Peygamber efendimiz (sav)'e ulaşınca, kalkıp Osman İbn-i Maz'un'un evine geldi fakat kendisini evde bulamadı. Hanımına, Osman ve arkadaşlarının kendisine gelmeleri için haber bıraktı. Sonra onlar da Efendimiz (sav)'in yanına geldiler. Peygamberimiz (sav), karar aldıkları hususları kendilerine sayarak:
"Bu konularda ittifak etmişsiniz öyle mi?" Dedi. Onlar: "Evet ya Rasullallah! Bizim bunlarda hayırdan başka bir gayemiz, arzu ve istediğimiz yoktur", dediler. Bunun üzerine Efendimiz (sav): "Şüphesiz ben bunlarla emrolunmuş değilim. Elbette sizin üzerinizde nefislerinizin hakkı vardır. Bazen oruç tutun, bazen tutmayın. Gece hem ibadet edin hem uyuyun. Ben hem ibadet ederim hem de uyurum. Oruç tuttuğum günler de olur, tutmadığım günler de. Et ve et ürünlerini yediğim gibi hanımlarımla da beraber olurum. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir."
Sonra sahabeyi toplayıp onlara bir konuşma yaptı ve şunları buyurdu: "Birtakım kimselere ne oluyor ki, hanımlarla evlenmeyi, yeme içmeye, güzel koku sürmeyi, uyumayı ve meşru sayılan dünya zevklerini kendilerine haram kılıyorlar. Şüphesiz ki ben size keşiş ve ruhban olmanızı emretmiyorum. Benim dinimde et yemeyi terketmek, kadınlardan uzaklaşmak bulunmadığı gibi, dünyadan el etek çekip manastırlara sığınmakta yoktur. Ümmetimin seyahati oruç, ruhbanlıkları ise cihaddır. Allah'a ibadet ediniz. O'na hiçbir şeyi ortak koşmayınız. Hac ve umre yapınız. Namazlarınızı kılınız. Zekâtlarınızı veriniz. Ramazan orucunu tutunuz. Dosdoğru olunuz ki, başkalarıda öyle olsun. Sizden önceki ümmetler, aşırılıkları yüzünden helak oldular. Dini kendilerine zorlaştırdılar, Allah'ta onlara zorlaştırdı. Bugün kilise ve manastırlarda bulunanlar, onların artıklarıdır."(1)
Allah'a yakın olmak isteyenler, Peygamber efendimiz (sav)'i örnek almalı, meşru olan şeylerde lüks ve israftan, haram olan şeyleri yapmak gibi aşırılıklardan sakınmalı, orta yolu tutmalı ve ölçülü olmalıdır. Unutmayalım! Vazifemiz, Allah ve Rasülünün emirlerine uyumaktır. Çünkü bizi hedefimiz olan Allah'ın rızasına götüren doğru yol budur. Hadis-i şerifte buyruluyor ki: "Sözlerin en güzeli Allah'ın kitabı, yolların en güzeli Muhammed'in (sav) yoludur."(2)
Bunun dışına çıkan helak olur. Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor: "Söz ve davranışlarında ileri gidip haddi aşanlar helak oldular."(3)
Bir başka hadislerinde de: "Din kolaylıktır. Dini aşmak isteyen kimse, ona yenik düşer. O halde, orta yolu tutunuz, en iyiyi yapmaya çalışınız. O zaman size müjdeler olsun; günün başlangıcından, sonundan ve bir miktar da geceden faydalanınız."(4)
Maksadımız Allah'ın hoşnutluğunu kazanmaktır. Bu da son nefesimizi verinceye kadar ibadetlerimizi aksatmadan, kesintisiz ve ihlâsla yapmakla, aşırılıklardan ve haddi aşmaktan uzak durmakla elde edilir. Allah yar ve yardımcımız olsun.
Kaynak: (1) Ali el - Kâri, el- Mirkat, 1, 182 - 183 (2) Buhari, Edep 70 (3) Müslim İlim 7 (4) Buhari İman 29