Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
İSLAM BARIŞ DİNİDİR
- Masum çocukların çığlıkları ve duaları gökyüzünü kapladı
- En katı yürekler bile çatladı
Bölgemizi yakından ilgilendiren İsrail- Filistin savaşı, Rusya-Ukrayna savaşını
adeta unutturdu. Kan ve göz yaşı ile sulanan Gazze topraklarından yükselen
masum çocukların çığlıkları ve duaları gökyüzünü kapladı.
ALLAH'IN RESUL'Ü KİMSEYE ZULMETMEDİ
Allah'ın Resulü Hz. Muhammed (s.a.v.) de savaştı, ama kimseye zulmetmedi.
Amacı, yurdunu korumaktı. Mekke'yi fethettiğinde de, İslam dininin barış ve
sevgi dini olduğunu -gönülleri fethederek- hiç kılıç kullanmadan isbat etti.
Türk Milleti de yaptığı savaşlarda, Allah'ın Resulü'nün yolundan giderek;
sivil halkı hiç katletmedi. Ekili-dikili arazilere, mabetlere zarar vermedi.
Hele çocuklara ve kadınlara hiç dokunmadı. Din ve ırk ayırımı da yapmadı.
İSLAM BARIŞ DİNİDİR
'Barış' ve 'Allah'a teslim olmak' anlamlarını taşıyan İslam Dini, bilindiği üzere
Hz. Adem'den bu yana gelen bütün İlahi dinlerin aslıdır.
Tevrat, Zebur ve İncil'in tahrif olmasından sonra Cenab-ı Allah, Hz. Muhammed (s.a.v)'i Resul olarak seçti ve Kur'an-ı Kerim'i indirdi. Hicr Suresi, 9. ayet-i kerimede, ''Kesin olarak bilesiniz ki, bu kitabı kuşkusuz biz indirdik ve onu mutlaka koruyan da biziz.'' buyurarak; Tevrat, Zebur ve İncil'in başına gelen tahrifat gibi, Kur'an-ı Kerim'in de başına gelmeyeceğini; yani eksilme, değişme, bozulma gibi hallerin, kıyamete kadar olmayacağının garantisini verdi.
EN KATI YÜREKLER BİLE ÇATLADI
Yahudiler'in, hiç bir anlam ve derinliği olmayan, insan eliyle yazılmış tahrif olan bir Tevrat'ın peşinden gitmeleri, kin ve nefretle, acımasız bir şekilde savaş hukukuna aykırı olarak, kundaktaki bebekleri bile öldürmeleri, İslam Dini'nin ne yüce bir din olduğunu, tekrar gözler önüne serdi. Bütün dünya, Filistinli çocukların İslam'ı nasıl özümsediklerini, Allah'a nasıl teslim olduklarını ve duaları ile en katı yürekleri bile nasıl çatlattıklarını gördü.
Ama, ilmin ve teknolojinin geliştiği 21. asır'da, hala akıl tutulması yaşayan Yahudiler, Tevrat'ın tahrif edildiğini bir türlü anlayamadı. Yahudilerin ve Hıristiyan'ların İçinde elbette iyi insanlar vardır. Zaten onlar, bu vahşi katliama tepki göstermektedir.
İlginç olan; Yahudiler İncil ve Kur'an-ı Kerim'i, Hırıstiyan'lar da Tevrat ve Kur'an-ı Kerim'i kabul etmez. Ama Kur'an-ı Kerim, Hz. Muhammed (s.a.v.) den önceki bütün Resul ve Nebi'lere inanmamızı emreder. Üstelik Tevrat, İncil ve Kuran-ı Kerim'de hala ortak ayetler mevcuttur. Ayrıca, Mecusiler 'Avesta' dan, Hindular ise
'Veda' dan başka bir kitaba inanmazlar ve saygı göstermezler.
Cenab-ı Hak, Maide Suresi 48. Ayet-i Kerime'sinde, (Resulüm!) '' Sana bu kitab-ı
hak olarak indirdik. Bu kitap, ondan evvelkileri tasdik eder ve onu denetleyip, güvenirliğini sağlar.......'' Nahl Suresi, 64. Ayet-i Kerime'de ise, ''Biz bu Kitab-ı sana sırf hakkında ihtilafa düştükleri şeyi insanlara açıklayasın ve iman eden bir topluma da hidayet ve rahmet olsun
diye indirdik'' buyurmaktadır.
BÜYÜK İSRAİL PROJESİNİN TEMELİ
Tahrif olmuş Tevrat'ın Tesniye bölümünde (20: 10-14); '' Bir kente
saldırmadan önce, kent halkına barış önerin. Barış önerinizi benimser,
kapılarını size açarlarsa, kent'te yaşayanların tümü sizin için angaryasına
çalışacak, size hizmet edecekler. Ama barış önerinizi geri çevirir, sizinle
savaşmak isterlerse kenti kuşatın. Tanrı'nız Rab, kenti elinize teslim edince,
orada yaşayan bütün erkekleri kılıçtan geçirin. Kadınları, çocukları,
hayvanları ve kentteki her şeyi yağmalayabilirsiniz. Tanrınız Rab'bin size
verdiği düşman malını kullanabilirsiniz.''
Yeramya bölümünde (51:20-23); '' Sen benim savaş çomağım, savaş silahımsın.
Ulusları parçalayacak, krallıkları yok edeceğim seninle. Seninle atlarla binicilerini,
savaş arabalarıyla sürücülerini kırıp ezeceğim. Erkeklerle kadınları, gençlerle
yaşlıları, delikanlılarla genç kızları, çobanla sürüsünü, çiftçiyle öküzlerini,
valilerle yardımcılarını darmadağın edeceğim.''
Yine Tesniye bölümünde (11: 24-25) ; '' Ayak tabanınızın basacağı her yer
sizin olacak; sınırınız çölden ve Lübnan'dan, ırmaktan, fırat ırmağından
garp denizine kadar olacaktır. Önünüze kimse duramayacak; Allah'ınız Rab,
size söylediği gibi dehşetinizi ve korkunuzu, ayak basacağınız bütün diyar
üzerine koyacaktır'' şeklindeki uydurulmuş Tervrat ayetleri, Büyük İsrail Projesinin temelini oluşturdu.
ALLAH'IN GÖRÜNMEYEN ORDULARI
İslam da savaş var mıdır ? Elbette canı, malı, aklı, nesli ve namusu korumak için
savaşa izin verilmiştir. Bakara Suresi 216 'da, ''Hoşunuza gitmesede
savaş size farz kılındı. Hoşlanmadığınız bir şey sizin için hayırlı olabilir. Hoşlandığınız bir şey de sizin için kötü olabilir. Gerçeği Allah bilir, siz bilemezsiniz. '' buyurmaktadır.
Bakara Suresi 190 da, ''Size karşı savaş açanlara, siz de
Allah yolunda savaş açın. Sakın aşırı gitmeyin, çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez. '' Bakara 192 de, ''Eğer onlar, (savaştan) vazgeçerlerse (şunu iyi bilin ki) Allah Gafur ve Rahimdir.'' Bakara 193 de, '' Fitne tamamen yok edilinceye ve din de yalnız Allah için oluncaya kadar onlarla savaşın. Şayet vazgeçerlerse zalimlerden başkasına düşmanlık ve saldırı yoktur.'' buyurmaktadır.
Allahın Resulü Hz. Muhammed (s.a.v), Arab ve Yahudi kabilelerinden oluşan
düşmanlara karşı, Medine'de yapılan Hendek Savaşında, tıpkı Gazze halkı gibi
sıkışıp kalmıştı. Savunma amaçlı yapılan bu savaşla ilgili Cenab-ı Hak,
Ahzab suresi 9. Ayet-i Kerimesinde; '' Ey iman edenler! Allah'ın size şu lütfunu hatırlayın.
Üzerinize düşman ordusu gelmişti de onların üzerine şiddetli bir fırtına ve
göremediğiniz bir ordu göndermiştik. Allah bütün yaptıklarınızı görmekte idi.''
Ahzab 10' da; ''............korkudan gözler kaymış, yürekler ağızlara
gelmişti; bu esnada, Allah hakkında olmadık zanlara kapılmakta idiniz.''
Ahzab 11' de ise; '' İşte o zaman mü'minler büyük bir imtihan geçirdiler ve
adamakıllı sarsıldılar.'' buyurmaktadır.
FİLİSTİN HALKI VE DÜNYA MÜSLÜMANLARININ İMTİHANI
Şu an, Filistin halkı ve dünya müslümanları, aynı şekilde derin bir imtihandan
geçmektedir. Cenab-ı Hak, Enbiya Suresi 35. Ayet-i Kerime'sinde; ''Her nefis ölümü tadacaktır.
Biz sizi, gerçek değerinizi ortaya çıkarmak için şerle de, hayırla da imtihan ediyoruz.
Sonunda zaten bize döneceksiniz.'' Muhammed Suresi 31. Ayeti Kerimesinde,
'' Gerçek şu ki, içinizden cihad edenleri ve sabredenleri ayırt edinceye; söz ve
davranışlarınızdaki samimiyetinizin doğruluğunu ortaya çıkarıncaya kadar, biz sizi sınamaya devam edeceğiz.'' Ali İmran Suresi 186 da, '' Mallarınız ve canlarınız
hususunda mutlaka imtihan edileceksiniz; sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve müşriklerden bir çok üzücü sözler işiteceksiniz. Eğer sabreder ve günahlardan sakınırsanız, elbette bu davranış, yapılmasında azimli ve kararlı olunması gereken en mühim işlerdendir'' buyurması ve buna benzer diğer ayet-i kerimeler, her an imtihandan geçtiğimizin delilidir. Duamız; Ahzab Suresinin 9. Ayeti Kerimesinin katliama maruz kalan Filistin halkı ile zulüm altındaki Doğu Türkistan'daki kardeşlerimizin lehine gerçekleşmesi ve İslam ülkelerinin çetin imtihanlarının başarı ile sonlanmasıdır.
YERYÜZÜNÜN VARİSLERİ VE ÜMMETLERİN ECELİ
Sonuç olarak, Allah Teala yeryüzünü ıslah etmek, düzeni, huzuru ve adaleti hakim kılmak için, bazı salih kullarına inşallah görev ve imkan verecek, zulmeden zalimler, yeryüzünden silinecektir.
Daha önceki yazılarımda belirttğim gibi, o iyi kullar inşallah Türkler olacaktır. Kötülüğün sürekli olarak payidar olamayacağını; iyiliğin asıl olduğunu ve hakimiyetin eninde sonunda iyilerin olacağınına dair, Enbiya Suresi 105. Ayet-i Kerimesinde Cenab-ı Hak, '' Andolsun Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebur'da da; ' Yeryüzüne iyi kullarım varis olacaktır' diye yazmiştık.'' buyurması, şüphesiz, Müslümanlara bir müjde, Yahudi, Hırıstiyan ve batıl olan diğer din sahiplerine karşı bir uyarıdır.
'' Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri gelince ne bir an geri kalırlar,
ne de bir an ileri gidebilirler.'' (Araf Suresi 34)
15.Kasım.2023
Yalçın KARTAL
Araştırmacı-Yazar
KAYNAK:
Kur'an'ı Kerim
Tevrat
Vikipedi
Ortak Ayetler (Zakir Barutçu)