Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Yalçın KARTAL
05.06.2021
YERYÜZÜNÜN VARİSLERİ TÜRKLER Mİ OLACAK ?
İslamiyetten önce Arabistan’da, özellikle Medine civarında çok sayıda Yahudi topluluğu yaşıyordu. Ellerinde bulunan mevcut Tevrat’a göre; bir Peygamber gelecek ve kendilerinden biri olacaktı. Yeryüzündeki Hıristiyanlar da aynı şekilde bir Peygamberin geleceğini biliyor ancak içlerinden birinin geleceğini tahmin ediyorlardı. Allahu Teâla beklenen Peygamberi, Arapların içinden Hz. İbrahim soyundan gelen Hz. Muhammed’i (S.A.) gönderdiğinde, Yahudiler ve Hıristiyanlar hayal kırıklığına uğradı. Yahudiler Tevrat’ı tahrif ederek, ağız değiştirdiler. Bu çekememezlikleri yüzünden, İslam’ı ve mensuplarını hiçbir zaman sevmeyen Yahudi ve Hıristiyanlar, kendi elleriyle değiştirdikleri Tevrat ve İncil’in peşine düşerek, günümüze kadar düşmanlıklarını sürdürdü.
Cenab-ı Allah, onlardan dost olmayacağını söylüyor. Maide Suresi 51. Ayet-i Kerimede; ‘’Ey İman edenler, Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden her kim onları dost edinirse, muhakkak ki O da onlardandır. Şüphesiz ki Allah, zalimler topluluğuna hidayet etmez’’ buyurmuştur.
“Yahudiler ve Hıristiyanlarla yapılan ticari ve stratejik anlaşmalar ne olacak?” diye bir soru yöneltilebilir. Başlı başına bir araştırma konusu olan bu sorunun muhatabı şüphesiz ki Devleti idare eden yetkililer ve Diyanet İşleri Başkanlığıdır.
Kuran-ı Kerim’in birçok yerinde geçen İsrailoğulları, tarihin seyri içerisinde sürekli inkârcı olmuşlar, peygamberlerini haksız yere öldürmüşler, isyan ve haddi aşmaları sebebiyle de lanetlenen bir toplum olarak İlahi kayıtlara geçmiştir. Üstelik Hz. Meryem’e iftara atarak, Hz. İsa’yı öldürmeye çalışmışları cezalarını artırmıştır.
Maide Suresi 64. Ayet-i Kerimede Cenabı Allah: “……………… Aralarında kıyamete kadar (sürecek) düşmanlık ve kin soktuk. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa (fitneyi uyandırmışlarsa) Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar, Allah ise bozguncuları sevmez” buyurarak, açık ve net bir şekilde Yahudilerin özelliklerini dünyaya ilan etmiştir.
Birçok peygambere ev sahipliği yapan Arap Coğrafyasının en stratejik noktasında bulunan, kan ve gözyaşı ile sulanmış Filistin topraklarında ataları gibi günümüzde de bozgunculuk yapmaya devam eden İsrailoğulları, Kur’an’ın diliyle rüsvâlıklarını artırmaya devam etmektedir. Onların bu dünyadaki cezaları katlanarak, ahirette hesapları görülecektir. Ellerindeki bozulmuş Tevrat’a göre bir gün kuzeyden gelecek bir kavmin kendilerini yok edeceğine inanan İsrail, kuzeydeki bu kavmin Türk Milleti olduğuna inanarak, tehlikenin önünü keselim diye PKK’ya destek vermekte ve her platformda düşmanlıklarını sürdürmektedir.
Zamanında “Vatan toprakları satılmaz” diyerek Siyonistlerin isteklerini reddeden 2. Abdulhamid’e çok kızan Siyonistleri kışkırtarak, Araplara da bağımsızlık sözü veren İngilizler, Şerif Hüseyin’in önderliğinde Osmanlıyı arkadan vurdurmayı başarmışlardır. Üstelik Vahhabi mezhebini kurdurarak, Müslümanları ayrıştırmaya çalışanlarda bu İngilizlerdir.
Şimdi akla takılan soru şu: “Peygamberler, bir topluma neden gönderilir?” Elbette, Allah’ın varlığını, birliğini tebliğ ederek, yoldan çıkan halkı uyarmak ve doğru yola iletmek için. Peygamberlerin birçoğu da bu coğrafyaya geldiğine göre, demek ki bu coğrafyanın insanları aldanmaya, aldatılmaya, azmaya, yoldan çıkmaya müsait bir insan profili olarak karşımıza çıkıyor demektir. Genelleme yapmak belki yanlış olabilir. Ancak bir daha peygamber gelmeyeceğine göre, Kur’an’a sarılmayan Araplardan, Allah’a sığınmanın daha doğru olacağını düşünüyorum. Ve bunu kesinlikle bir Arap düşmanlığı değil, tarihi bir tespit olarak görüyorum. En doğrusunu Allah bilir.
Şura Suresi 30. âyet-i kerimede, Cenab-ı Allah; “Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Çoğunu affeder” buyurarak, Müslümanlar için, akıl ve irade nimetinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Eğer, akıl ve irade nimetini kullanmadan onuncu kattan aşağı atlarsan ölürsün. Araplar da İngilizlere uyarak, âyet-i kerimede belirtildiği gibi, başlarına gelen kendi elleriyle işlediklerindendir.
Öte yandan, halkının yüzde sekseni Ateist, geri kalanı Budizm, Taoizm, Hıristiyan ve Müslüman olan Çin idaresindeki Doğu Türkistanlı Uygur Türk’ü kardeşlerimiz, baskı ve zulüm görmektedir. Dünyanın her neresinde olursa olsun, baskı ve zulüm ne insanlığa ne de insan haklarına sığmaktadır.
“Eğer Allah, yaptıkları yüzünden insanları (hemen) cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı yaratık bırakmazdı. Fakat Allah onları belirtilmiş bir süreye kadar erteliyor. Vakitleri gelince (gerekeni yapar) kuşkusuz Allah, kullarını görmektedir.’’(Fatır: 45)
Sonuç olarak, yeryüzündeki Yahudiler ve Hıristiyanlar, Ateistler veya başka dinde olanlar, istedikleri kadar ekonomik ve teknolojik alanda ilerlemiş olsunlar, Allahu Teâlâ yeryüzü hâkimiyetinin, iyi kullarının eline geçeceğini vadetmesi, gelecekle ilgili Müslümanların kalbine su serpmektedir.
‘’And olsun Zikir’den (Tevrat) sonra, Zebur’da da; ‘Yeryüzüne iyi kullarım varis olacaktır’ diye yazmıştık.’’ (Enbiya Suresi 105) buyurarak yeryüzü hakimiyetinin eninde sonunda iyi kullarının olacağı müjdesini vererek, bütün dünyaya ilan etmiştir.
Asırlardır İslam’ın bayraktarlığını yapan ve tarihin akışını değiştiren Türk Milletinin, şu an mevcut İslam ülkeleri arasında yapılan basit bir değerlendirme ile yeryüzüne varis olacak en güçlü adayın Türk Milleti olduğunu hiç kimse görmezlikten gelemez. Dünya var olduğu müddetçe, Hakkı ayakta tutacak iyi kullar, inşallah Türk Milleti olacaktır. Yeter ki Hakk’ın çizdiği yolda yürüsün!
“Ey İman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah, sevdiği ve kendisini seven mü’minlere karşı alçak gönüllü (şefkatli), kâfirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplumu getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar (hiçbir kimsenin kınamasına aldırmazlar). Bu Allah’ın dilediğine verdiği lûtfudur. Allah’ın lûtfu ve ilmi geniştir.” (Maide: 54)
Türk Dünyasının gün geçtikçe büyümesinden endişelenen Yahudi, Hıristiyan, Ateist ve diğer dinlerden olan ülkeler, Allah’ın (c.c.) vadinin gerçekleşeceğini göreceklerdir. Ve yeryüzüne varis olacak iyi kullar, inşallah Türkler olacaktır. Selam olsun, Allah’ın o iyi kullarına!
KAYNAK:1.Kur’an-ı Kerim
2.T.D.V. İslam Ansiklopedisi
3. Vikipedi