Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Tut bizi ey ORUÇ!
Oruç, görünmeleri ertelemen olmayı öncelemen için geldi. Bedeninin gündemini aşağı çekip ruhunun gündemini manşete çekmek için geldi. Dudaklarını kilitleyip sessizliğin sesini açman için geldi.
Tut bizi ey oruç, her türlü kötülükten, gıybetten, hasetten. Tut bizi, sevgisizlikten, saygısızlıktan ve oburluktan. Öyle bir tut ki bizi, kalkanımız, hicabımız ve rehberimiz ol. Cömertliğe, mertliğe ve hakkaniyete erdir bizi. “Ramazan mübarek olsun” o zaten öyledir. Bizi mübarek kılsın.
Şifa niyetine, zikir niyetine, temenni, teselli, inşirah niyetine, gözünüze, yüzünüze, ömrünüze, Rahmanın ayetleri dokunsun…
TUT ki; Bütün söz ve düşüncelerimiz kalbimizde makes bulsun. Ve; ”And olsun ki biz, insanoğlunu şerefli kıldık.!” (İsrâ,70) Ayetindeki şerefe nail olabilelim…
Tut ki; bedeni zayıflığımızı hissederek kendimizi tanıyalım, zaaflarımızı idrak ederek Yaratıcı karşısında alçak gönüllü olabilmeyi öğrenelim… Ramazan’dan kurtulduk değil, Ramazan’la kurtulduk diyebilelim.
Ramazan ayı açlık ayı değil. Oruç ise aç kalmak değil. Bu düşünce de olanlar oruç tutamıyor. Ramazan yeryüzüne inen rahmeti bereketi hissetmek. Nefsin isteklerine dur demek, kendini kontrol edebilmek. 11 aya yetecek kadar merhamet ve sabır depolamak.
Oruc; mide gibi bütün duyguları, gözü, kulağı, kalbi, hayali, fikri gibi cihazât-ı insaniyeye dahi bir nevi oruç tutturmaktır. Yani muharremattan, mâlâyaniyattan çekmek ve her birisine mahsus ubudiyete sevk etmektir.
“Oruç kalkandır”; gözüne, nefsine, eline, diline, midene, hal ve hareketlerine ve tabi ki kendine…
İnsanın 12 ay gibi bir periyotta 11 ayın zorluklarıyla başaçıkabilmesi için 1 aylık güç şefaat kaynağıdır…
“Sen, orucu, şaşılacak acayip meziyetleri bulunan bir şey olarak bil. Oruç, insana can bağışlar. Gönül lütfeder. Sen, şaşılacak bir şey görmek istersen, oruca şaş. Sen, göklere çıkmak, Mi’rac etmek sevdasındaysan, şunu bil ki, oruç, senin önüne getirilmiş bir Arap atıdır” (Mevlana)
Oruç; ruhun sesi gelir her yıl. Gümüş topuklarını dokundurur kalbimize. Zaman, insanı hep ölüme doğru götürürken, Ramazan gelir, diriliş ayı başlar. Oruç ayı insanı ölüme değil, diriliş aydınlığına götürür. Ab-ı hayatta yıkanmaya, çiğ tanesinde göğü seyretmeğe ve gökkuşağının altından geçmeğe. (Sezai Karakoç)
Kesretten vahdete, zahirden batına giden yolda türlü türlü tuzakları vardır nefsin. İnsanoğlu yorulur bazen bu yolda, sendeler. Sonra niyetlendiği bir oruçla kendine gelir. Çünkü Oruç nefsi terbiye etmenin en güzel yoludur. Hoş geldin şifa ayı.
Aç kapıyı eşikte bekletme, sensin sana gelen. Hoş geldin kendine. Hoş bulasın kendini. Sadece Allah’a göründüğünü görme vaktidir. Kalıbını soyun, kalbini giyin.
Günler çok uzun, oruç tutmak zor!” dedi biri, “Hayat çok kısa, tuttuğunu bırakma!” dedi diğeri…
Selam ve dua ile…