Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
“Hayat bir çizgi değil, birbiri ardınca gelen şimdilerden ibaret” diyen bir Zen Ustası’na, “Hayat, siz planlar yaparken başınıza gelen şeydir” diye eklemesidir John Lennon ‘un ve özetlediği Kemal Sayar’ın “Yavaşla” kitabında “Bu dünyadan bir defa geçeceksin” demektedir.
Bizler o kadar hızlı gidiyoruz ve o kadar hızlı tüketiyoruz ki; arkada kalan ruhlarımızdan haberimiz yok. Ruhumuzun nefes almasına izin vermeliyiz.
Yavaşladığımız zaman sevdiklerimizin gözüne biraz daha fazla bakmaya başladık. Evin içinde birbirimizle daha çok zaman geçirmeye başladık. Önemli olanın ne olduğunu fark etmeye başladık. Bizim için ne değerlidir, hangi değerler uğruna yaşamamız gerekir…
Evlerden başlayıp tekrar medeniyeti inşa etmek için büyük bir fırsat…
Okumalar, tefekkür, nefsi muhasebe ve aileyi ihya etme zamanı…
Bu sürecin sonunda yepyeni bir dünya ve hakiki medeniyet var diye rahmet-i ilahiyeden ümid ediyoruz…
Anlaşmak için zaman gerekir, zaman ve mekan. Konuşmanın yanında susmakta gerekir, birinin söylediğine dikkat kesilebilmek. Kalbini dostunun kalbine yaklaştırmak.
Zamanın hızına koşarak yetişme hırsının yerini ruhları dinlendirerek yürüme alsa hayat daha kolaylaşmaz mı?
Yani bu süreci bir muhasebe süreci, kendimizle hesaplaşma süreci olarak, hayatın anlamını düşünme süreci olarak da kullanabiliriz.
Bundan sonra hayatımı daha değerli, daha anlamlı yaşamak için ne yapabilirim?
Bu süreci nasıl değerlendiriyoruz?
Hayatın anlamını,
Niye burada olduğumuzu,
Ne yapmamız gerektiğini,
Neyi amaç edinmemiz gerektiğini,
Nelerden sakınmamız gerektiğini,
Yaşamın, dünyanın, evrenin nasıl yaratıldığını,
İnsan türlerini,
Doğa çevrimlerini,
Bilim ve düşünme motivasyonunu, ne kadar düşünüyoruz?
Önemsiz gibi görünen bazı enstantaneler, nüanslar vs. aslında kendimizle hesaplaşma anımızdaki odak noktamız, fakat çoğumuz bunun farkında değiliz, çocukken biriktirdiğimiz bazı küçük eşyalar gibi, ne o an’ları silip atabiliyoruz ne de onlarla beraber tinsel huzura erişebiliyoruz.
Şu zorlu süreçte yapılması gereken en güzel şey; içsel bir yolculuk yapıp kendimizi tanımaya, tanımlamaya çalışmaktır. Zira yıllarca maddi muhasebe yaptık en azından bu süreci manevi muhasebe yaparak dolu dolu geçirebiliriz. Tartma işini iyi biliriz birazcıkta kendimizi tartalım.
Kendi hayatımızla ilgili iki önemli kavram, “murakabe ve muhasebe! ”Kendimizle hesaplaşma, kendimizi tartıya alma… Büyük İslam alimi Farabi ne diyorlar; “Önce doğruyu bilmek gerekir, doğru bilinirse yanlış da bilinir. Ama önce yanlış bilinirse doğruya ulaşılmaz…”
Kriz dönemlerinde kimlik ve anlam dünyamız da sınavdan geçiyor. Bu dönemler daha fazla kendimiz üzerine düşünme, varoluş gerekçemizi anlamaya çalışma ve hayatın anlamını kavramaya yöneltiyor.
Anlamlandırma, kim ve ne olduğumuz üzerine düşünmekle ve bu konuda bütüncül bir bakışa sahip olduğumuz ölçüde kolaylaşıyor. Dolayısıyla bu dönemler zorlukları kadar; durma, düşünme ve sorgulama imkânı veriyor; yeni anlamlandırma çerçevelerinin doğmasına da vesile olabiliyor.
Derdini sev, kaderini sev, sana kuyuların karanlığından sonra, aydınlığı göstereni sev…
Bu dünyadan bir defa geçeceksin.
Selam ve dua ile…