Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Ölüm düşüncesi dönüştürür insanı, günbegün. Daha iyiye, güzele, merhametliye. Ve zaman tasavvuru tazeler bilincimizi, dün-bugün-yarın dengesinde. Ölüm düşüncesinden arta kalan nedir bu güne?
Geçen zamanı hatıra getirdikçe pişmanlık burcuna yeni yeni kerpiçler döşemek kaçınılmazlaşıyor. Pişmanlık ki, bir ten oyunu, ruhu aldatan. Pişmanlık, geçen zamanın kamburundan sızan bir inilti. Bu güne ulaştırdığı sadece bir nasihat; hüzne bulanmış ve içine kapanık.
Mevsimler tuttu elimizden, yoruldukça. Yıllara adım uyduramadık. Nefes yetiremedik hançeresindeki albenilere. Ayları çağırdık imdada. Mevsimler de yıllanmıştı çünkü. Nasıl katlarınız dedik aklaşan, sararan, kızaran ve savrulan döngüye. Haşinliğe yoktu tahammülümüz. Derken yorgun düşürdü irademizi, hiddet ışıltıları ayların.
Ömür törpüsüymüş meğer gözyaşı dökmelerimiz, “yıllarım” deyip de…
Bir acı oyunu oynamış da hasret, figüranlık yapmışız, farkında olamadan. Mevsimlerden öyle saltanatlar kurmuşuz ki doğanın ipekten sinesinde, yer yarılmış yere batmışız.
Nedir senin yaşamak dediğin?
Yaşamanın mânasını mı soruyorsun?
Sen seversen en güzel gülen ben olurum. Yeryüzünü güzelleştiren sevgidir…
Sabahattin Ali’de diyor ya;
Düşün;
Birbirini sevmek, birbirine yakın olmak hisleride olmasa yaşamanın manası kalır mı?
Ömür beklemekle geçiyor..!
Güzel günlerin gelmesini, umutların gerçekleşmesini, sevgileri, kavuşmaları, dertlerin sıkıntıların bitmesini beklemekle.
Zaten ömür dediğin ne ki?
Beklemek ve umut etmek değil mi?
Yana yıkıla beklemek, umut ederek yaşamak.
Bazan içimizdeki yaşama sevincini ulaşmak gerekir. Bu sevinç sevgi üretmeli, öyle güzel ve candan olmalı ki bazan birinin umudu, bazan birinin huzuru, bazan da birilerinin mutluluğu olmalıyız. Bunlar olmadan hayat dediğin şeyi yaşamak nedir ki? Kendine zulüm başkasına hüzün olur.
Dünden kalan bir avuç mutluluk birazda hiç ölmeyen çocukluk.
Sahip olduklarınla yetinebilmek, elindekilerin kıymetini bilmek.
Geleceğe dair bolca umut. Senin olanı sev, olmayanı unut. Dün, bugün, yarın, dünya üç günlük yolculuk. Hasan-ı Basri hazretlerine sormuşlar; Dün, bugün, yarın nedir?
Cevap vermiş: “Dün ecel, bugün amel, yarın emeldir.”
Kalıcı olmayan şeye gönül bağlamam. Yarın bir sırdır,
onun için endişelenmem. Dün bir hatıradır, hasretini çekmem. Bugün ise bir hediyedir kıymetini bilirim Şadi Şirazi misali…
Selam ve dua ile…