Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 0 | 0 | |
EURO | 0 | 0 | |
Kederci değil Kaderciyiz Elhamdülillah
Dervişe sormuşlar; “Nasıl olalım?”
Derviş demiş ki; “Musibet karşısında; metanetli,
Cehalet karşısında; marifetli,
Husumet karşısında; mağfiretli,
Kötülük karşısında; hayır sahibi,
Kabalık karşısında; letafetli ol ki; Yaradan seni sabrından ötürü sevsin…
Eskiden gelirdi, bir iki yoklar, çeker giderdi. Bazen evimizde misafir kalırdı. Üç gün, beş gün, o çekiştirir, biz çekiştirirdik. İlaç kullanırsak yedi, kullanmazsak bir haftayı bulunca çeker giderdi.
Nüzul, ”inme” demekti. Beyinden iner, burundan akar giderdi. Bir iki senedir, bir naz, bir naz, grip, nezle gibi hastalıklar kayboldu gitti.
Her kafadan bir ses. Yine bir bölünmüşlük yine bir taraf meselesi. Anlamadık, anlamıyoruz bazı sorunlar hepimizin.
Ortada bir algı operasyonu var.
Tam kapatsan; “millet taş mı yiyecek?”
Kademeli kapatsan “böyle yarım yamalak iş mi olur?” Tam açsan; “milletin canına kastın mı var?”
Bu olay Nasrettin Hoca, eşeği ve oğlu ile ilgili fıkrasını anımsatıyor. Eşeğe oğlunu bindiriyor sövüyorlar, kendi biniyor sövüyorlar, ikisi birden biniyor sövüyorlar, ikisi de yaya gidiyor sövüyorlar.
Bizim mahallenin çocuklarından anladığım kadarıyla;
İyi ki kapandık. Kapanmayıp ta ne yapacağıdık? Ama sanki tam kapanmasa mıydık? Kapanmadan halledebilmek mümkün değildiyse tam kapanmamak çözümümün ana ekseni önünde ki en büyük engel değil midir?
Bir sıkıntı çekmeyi verelim…
Devlet böyle, Devlet şöyle,
İyi yaptığı şeylerde kısık seslerle savun,
Biraz bütçene etki ettin mi bu devlet böyle kötü, şöyle kötü..
Beyler !
Ülke yönetiyorlar ÜLKE!
Mevlam görelim ne eyler ne eylerse güzel eyler…
Yine kapandık Hira’larımıza, ümmi girelim ümmet çıkalım, şifalanmış çıkalım, razı çıkalım,
Ya Sabur, Ya Şafi,
Ya Kafi ,Ya Allah…
Camiler teravihe kapandı,
Mekke Medine yolları kapandı,
Kapılar misafirliğe kapandı,
Bir tek senin kapın kaldı.
Onu da sen bize kapatma Allah’ım…
Selam ve dua ile…